Beyaz enerji sistemleri adıyla başlatılan girişim, dünyanın geleceğini yakından ilgilendirmektedir. Dünyanın, her türlü kirlenmeye karşı kendini yenileme ve düzeltme sistemi vardır. Ancak, 8 milyarın üzerindeki insanlık her gün milyonlarca ton atık üretmektedir. Bu atıklar hızla artmakta ve insanlık maddi güç buldukça daha çok tahrip etmeye aday olduğunu ispatlamıştır. İyi niyetle başlatılan karbon nötr, karbon ayak izi, yeşil dönüşüm ve küresel protokoller iyi niyetli anlaşmalardır. Fakat dünyanın kirlenme hızı, kendini temizleme hızının iki katını geçmektedir. Bu da sulardan denizlere, ormanlardan soluduğumuz havaya kadar pek çok kirleticiyi gözlerimizle görebiliyoruz. Bu durum, atmosferi kirlettiği gibi karbon türevlerini de artırarak daha çok ısının yükselmesine sebebiyet vermektedir. Bozulan denge, sel felaketi, kuraklık, yağışların düzensizliği ve zirai verimsizlikleri ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, iklimi bozmak küresel felaketi tetikleyen bazı güç odaklarını da buna dahil etmekte fayda var.
Bu çıkmazdan sadece insanlar değil, hayvanlar dahil tüm ekosistem zarar görmektedir ve yakın gelecekte sistem çökecektir. Burada en sorunlu sistem, insanların köylerden kentlere akın etmesi, küresel göç dalgaları ve kente gelen insanlar için yollar ve binalar yapılması için trilyonlarca para gerekmektedir. Tüm çevrenin tahrip olması, su yollarının ve ormanların bozulması da hızla artmıştır. Şehre inen insanın paraya daha fazla kavuşması ise yeni binaların, araçların, uçakların ve pek çok tesisin yapılmasını getirmiştir. Bu ilk bakışta kalkınma gibi görünse ve herkes için çıkar gibi dursa da sonuçları küresel bir felakete sebep olmaktadır ve önlenemez bir hale gelmiştir.
İlk kez beyaz enerji ile dünyanın kirlenme hızını temizleme hızının altına indirebilecek bir imkan doğmuştur. Çünkü aynı işi yapabilecek iklimlendirme sistemi için geliştirdiğimiz klima ve havalandırma sistemi, ortalama yarı yarıya daha az enerji tüketmektedir. Yine projelendirme sistemiyle aynı dokuya sahip bir bina, sadece proje dizayn ve çözüm yöntemlerimiz ile %20'den fazla enerji tasarrufu sağlamaktadır. İhalesi yapılmış bir sosyal tesis projesinde, iklimlendirme sisteminde beyaz enerjiye geçişle birlikte ortalama %80'den fazla enerji tasarrufu sağlanırken, konfor daha da artmıştır. Üstelik yatırım maliyeti de artmamıştır.
Biz, Beyaz Enerji olarak, göçü önleyecek bir yaptırımımız olmamasına rağmen, tüm binalarda kullanılacak ısıtma, soğutma, havalandırma, içme suyu ve atık sistemlerini çok daha az enerji tüketerek yapabilecek teknolojiyi geliştirmiş bulunuyoruz. Bu teknolojinin varlığını, kendini defalarca kez uygulayarak ispatladık. Tüm bu çabalar, beyaz bakış mühendisliği adında, tüm termodinamik yasalarından nasıl yararlanacağımız yollarını yeniden planlayarak, akıllıca ve çığır açıcı buluşlarla yeni iklimlendirme çözümleri sağlamaktır. Ayrıca, suyun daha güvenli kullanılması için ilk kez direkt sudan nadir element vasıtasıyla ozonlu su yaparak çok az daha kaliteli ozonlu su üretmeyi başardık.
Yine, FDA'nın önerdiği klor dioksiti nano boyuta indirerek tüm koku ve mikroorganizma kaynaklarını ortadan kaldırırken, maddenin içindeki boşluklara da inerek aylarca etkinliğini sürdürmesi, çığır açıcı projelerden bir tanesidir. Bu iki buluşun aynı anda kullanılması ise etkinliğin ne kadar yükseklere çıkacağını göstermektedir. Bir başka buluş olan ASRİON dezenfektan, doğal minerallerin damıtılması ve bir gizli yöntem daha eklenmesiyle güçlü bir dezenfektanın yanında her türlü çiftlik balıklarının mikroorganizma dezenfeksiyonunda etkindir. Ayrıca, herhangi bir kimyasal bir iz bırakmaz.
Beyaz enerji sistemleri adıyla başlatılan girişim, dünyanın geleceğini yakından ilgilendirmektedir. Dünyanın, her türlü kirlenmeye karşı kendini yenileme ve düzeltme sistemi vardır. Ancak, 8 milyarın üzerindeki insanlık her gün milyonlarca ton atık üretmektedir. Bu atıklar hızla artmakta ve insanlık maddi güç buldukça daha çok tahrip etmeye aday olduğunu ispatlamıştır. İyi niyetle başlatılan karbon nötr, karbon ayak izi, yeşil dönüşüm ve küresel protokoller iyi niyetli anlaşmalardır. Fakat dünyanın kirlenme hızı, kendini temizleme hızının iki katını geçmektedir. Bu da sulardan denizlere, ormanlardan soluduğumuz havaya kadar pek çok kirleticiyi gözlerimizle görebiliyoruz. Bu durum, atmosferi kirlettiği gibi karbon türevlerini de artırarak daha çok ısının yükselmesine sebebiyet vermektedir. Bozulan denge, sel felaketi, kuraklık, yağışların düzensizliği ve zirai verimsizlikleri ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, iklimi bozmak küresel felaketi tetikleyen bazı güç odaklarını da buna dahil etmekte fayda var.
Bu çıkmazdan sadece insanlar değil, hayvanlar dahil tüm ekosistem zarar görmektedir ve yakın gelecekte sistem çökecektir. Burada en sorunlu sistem, insanların köylerden kentlere akın etmesi, küresel göç dalgaları ve kente gelen insanlar için yollar ve binalar yapılması için trilyonlarca para gerekmektedir. Tüm çevrenin tahrip olması, su yollarının ve ormanların bozulması da hızla artmıştır. Şehre inen insanın paraya daha fazla kavuşması ise yeni binaların, araçların, uçakların ve pek çok tesisin yapılmasını getirmiştir. Bu ilk bakışta kalkınma gibi görünse ve herkes için çıkar gibi dursa da sonuçları küresel bir felakete sebep olmaktadır ve önlenemez bir hale gelmiştir.
İlk kez beyaz enerji ile dünyanın kirlenme hızını temizleme hızının altına indirebilecek bir imkan doğmuştur. Çünkü aynı işi yapabilecek iklimlendirme sistemi için geliştirdiğimiz klima ve havalandırma sistemi, ortalama yarı yarıya daha az enerji tüketmektedir. Yine projelendirme sistemiyle aynı dokuya sahip bir bina, sadece proje dizayn ve çözüm yöntemlerimiz ile %20'den fazla enerji tasarrufu sağlamaktadır. İhalesi yapılmış bir sosyal tesis projesinde, iklimlendirme sisteminde beyaz enerjiye geçişle birlikte ortalama %80'den fazla enerji tasarrufu sağlanırken, konfor daha da artmıştır. Üstelik yatırım maliyeti de artmamıştır.
Biz, Beyaz Enerji olarak, göçü önleyecek bir yaptırımımız olmamasına rağmen, tüm binalarda kullanılacak ısıtma, soğutma, havalandırma, içme suyu ve atık sistemlerini çok daha az enerji tüketerek yapabilecek teknolojiyi geliştirmiş bulunuyoruz. Bu teknolojinin varlığını, kendini defalarca kez uygulayarak ispatladık. Tüm bu çabalar, beyaz bakış mühendisliği adında, tüm termodinamik yasalarından nasıl yararlanacağımız yollarını yeniden planlayarak, akıllıca ve çığır açıcı buluşlarla yeni iklimlendirme çözümleri sağlamaktır. Ayrıca, suyun daha güvenli kullanılması için ilk kez direkt sudan nadir element vasıtasıyla ozonlu su yaparak çok az daha kaliteli ozonlu su üretmeyi başardık.
Yine, FDA'nın önerdiği klor dioksiti nano boyuta indirerek tüm koku ve mikroorganizma kaynaklarını ortadan kaldırırken, maddenin içindeki boşluklara da inerek aylarca etkinliğini sürdürmesi, çığır açıcı projelerden bir tanesidir. Bu iki buluşun aynı anda kullanılması ise etkinliğin ne kadar yükseklere çıkacağını göstermektedir. Bir başka buluş olan ASRİON dezenfektan, doğal minerallerin damıtılması ve bir gizli yöntem daha eklenmesiyle güçlü bir dezenfektanın yanında her türlü çiftlik balıklarının mikroorganizma dezenfeksiyonunda etkindir. Ayrıca, herhangi bir kimyasal bir iz bırakmaz.
FELSEFEMİZ VE FARKIMIZ
50 yıldan fazladır klima santrallerinde yenilik adına çok az değer oluşturuldu. 1970 yılındaki fan teknolojisi ve santral teknolojisi çok az yol kat etti. Motorlarda verimlilik artarken, fan yöntemleri ve verimlilikleri, santral gövdelerindeki kayıp kaçak oranları gibi konularda tüm ilerleme %20 civarındadır. Isı geri kazanımlarda verimlilik artarken hücresel büyüklük de artmıştır. Sistemdeki havanın tamamının içinden geçmesi ise ayrı bir handikap olmaktadır. Çünkü ısı farkı birbirine yaklaştıkça verim azalırken, fan motoruna binen yük sabit kalmaktadır. Bir de kirlilik faktörleri eklenince elde edilen verim bazı projelerde zarara bile dönüşmektedir. Bunun için SPF (spesifik fan verimi) de dikkate alınarak sistem tarif edilmiştir. Enerji verimliliğini artırmak için hava geçiş hızlarını düşürdükçe santral devasa boyutlara ve hacme ulaşmaktadır. Bugün pek çok binanın üzerinde devasa santraller kirlilik oluşturmaktadır. Sonuçta bugünkü santral teknolojisi "kaybet-kaybet" sistemi üzerinde ilerlemektedir: Pahalı, enerjiyi çok tüketen, ses seviyesi yüksek, estetik görüntü problemi olan ve işletme bakım maliyetleri yüksek. 12000 m³/h'lik A sınıfı klasik santralin boyutu 9 metreye, yüksekliği 4 metreye yaklaşmaktadır. Bu sürdürülebilir değildir.
Biz ise (baştan çıkarıcı projelerle) aynı santrali hacimsel olarak %70 daha küçük yaparken, daha sessiz ve daha düşük SPF elde ettik. Üstelik ısı geri kazanımdan kaynaklı fan motor kayıplarını sıfıra indirdik.Bu sayede daha düşük basınç kaybı, daha sessiz çalışma, daha verimli performans ve daha az ısıtma-soğutma kapasiteleriyle aynı işleri çözmekteyiz.Biz buna (kazan-kazan sistemi) diyoruz.Isıtma, soğutma ve filtrasyon haricinde, hava kalitesini artırmak, havanın iyonik değerini yükseltmek ve havayı tamamen steril hale getiren H2O2 sistemini ikinci kez geliştirerek (0) biyokontaminasyon değerine ulaştık.Bu işin mucidi olan Amerikan firmasından bile ilerideyiz.